İKİNCİ KATTA YALNIZLAR KULÜBÜ

.

İkinci Kat adlı tiyatronun Yalnızlar Kulübü oyununda sergilenen birbirinden mükemmel performanslar seyirciye gerçek bir ziyafet niteliğinde. Büyülüyorlar, şaşırtıyorlar, yükseldikçe yükseltiyorlar oyunu ve izleyiciyi. Küçücük salonun azıcık seyircisi kendi içinde kalabalıklaşıyor birden, çünkü herkesi derinleştiriyorlar, yüzleştiriyorlar, hatırlatıyorlar, sorguluyorlar nazikçe ve incelikli bir terapiye sokuyorlar neredeyse. İşte belki de bu yüzden bin bir soru, duygu karmaşası ve fikirle sizi de ‘Yalnızlar Kulübü’nün bir üyesi gibi hissettiriyorlar ustalıkla.

Yaşam ritminizi bulmanız gerektiğini söyleyen oyunda Demet Sağlam’ı Hasibe Eren oynuyor. Kursiyerleri ise Heves Duygu Tüzün, Tevfik Şahin, Bedir Bedir, Pınar Çağlar Gençtürk ve Güçlü Yalçıner metni birbirinden kusursuz performanslarla canlandırıyorlar. Oyun yazarının Sami Berat Marçalı adlı genç bir tiyatro aşığı olduğunu öğrenmek ve böylesine güncel, enerjik, gerçekçi ve çok katmanlı bir metinin bizden olmasını bilmek ayrıca çok iyi geliyor doğrusu. Çünkü gayet evrensel bir konuyu son derece gerçekçi, eğlenceli ve tempolu bir bütünlükte yaratabilmek ve sunabilmek elbette bilgi, birikim ve beceri gerektiriyor. Demek ki aranan taze kanlar tiyatromuzda çoğalıyor ve seyircisini beslemeyi de beceriyor. Kısacası oyunun tamamen yerli bir yapım olması ve küçücük salonda kocaman dünyalar yaratılması ve izleyiciyi de buna ortak bir duygu ve düşünce evrenine taşıması umutlandırıyor, neşelendiriyor, sevindiriyor.

Oyunun başında 20 derste hatıralar eşliğinde dürüstlük ve kişinin kendini açması üzerine çalışılacağı açıklanıyor. Çalışmalar sırasında oynanan her oyun, sorulan her soru, verilen her cevap seyircinin de kendisine iç sesiyle sorup cevaplandırdığı testlere dönüşüyor. Çünkü mekan ve izleyici ilişkisi oyuncuyla seyirciyi bütünleyen, birleştiren bir yapıya sahip ve böylece arada bir kopukluk söz konusu olmuyor. Hatta ayağınızı biraz fazla uzatırsanız oyunculardan birine çarpabilir, derin bir nefesle iç geçirirseniz diyalog akışına karışabilirsiniz duygusu farklı bir sorumluluk ve keyif sunuyor. Kısmen de olsa seyirci de sahnenin bir parçası halinde neredeyse rol alıyor oyunda. Bu kadar iç içe olununca, arada sahne-seyirci mesafesi olmayınca ve ışık oyunlarıyla bir taraf karartılıp diğer taraf ön plana çıkarılmayınca neredeyse siz de oynadığınız sanrısı ciddileşiyor. Üstelik Demet Sağlam karakterinin oyunun başında seyirciyle teke tek soru cevap kısmı sizi en baştan konunun seyircisi değil bir parçası gibi hissettiriyor. Bundan sonrasında Demet’in sahnedeki arkadaşlarına sorduğu her soruyu üzerinize almanız otomatik gelişiveriyor. Teste siz de tabi olunca oyunun etkisi ve etkisinin derinliği arttıkça artıyor. Yani bir oyun izlemiyorsunuz sadece, bir maceraya atılıyorsunuz sanki ve sizi nereye götüreceklerini bilmediğiniz içsel bir yolculukta salondaki herkes birbirine eşlik ediyor.

Bir buçuk saatin hiç anlamadan geçtiği, son derece sıradan bir konunun aynı oranda ilginçleşebildiği ve tüm oyucuların duygu akışını seyirciye ustalıkla geçirdiği, kısacası kaçırılmaması gereken ‘Yalnızlar Kulübü’ günümüz insanının birçok duygu ve düşüncesini hiç suçlamadan, aklamadan, karalamadan su yüzüne çıkarıyor…

Aynaya bakmak yerine İkinci Kat’a gitmek bazı akşamlar için reçete olarak yazılıyor tarafımızdan…

.

Şenay Tanrıvermiş 

7 comments

  1. oyunu izledim ve hasibe eren ve diğer oyuncuların hepsine hayran oldum, bayıldım. oyun gerçekten süper eğlenceli ve aynı zamanda gayet derin mesajları, soruları olan bir oyundu. herkese tavsiye ederim.

    Beğen

  2. İkinci katın tüm oyunları ve ekibi şaşırtıcı ve çok kaliteli. Bır küçük grup dısında kimsenin ilgilenigi de yok ama galiba onların çok umurunda degil zaten. Ne olursa olsun desteklenmeli ve ilgi gormeliler… Nasıl ayakta kalıyorlar anlamıyorum ve çok büyük saygı duyuyorum hepsine… Mühim ve zor bır isi sessizce götürüyorlar

    Beğen

  3. Hasibe Eren’e niye hep çirkin en kızı ya da kadını rolü veriyorlar. Haksızlık bu, çünkü gercekten hoş bır kadın oyuncu.

    Beğen

  4. sinema yerine tiyatro yazmaya ne dersiniz? sonuçta tiyatroların tanıtımına daha fazla ihtiyaç var ve bu çok az yapılıyor. kesin gideceğim ve çok teşekkürler

    Beğen

  5. TİYATROLARIN KÜÇÜK SALONLARDA OYNAMASINA ÜZÜLÜYORUM. MUAMMER KARACA İKİ SENEDİR KAPALI. SES TİYATROSU HAFTASONU AÇIK SADECE ARTIK. HALKIN TV DİZİLERİNİ BIRAKIP TİYATRO SALONLARINA GİTMESİ BİR HAYAL KADAR UZAK. AMA TÜM BUNLAR BELKİ DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICIDIR..

    Beğen

  6. oyunu mutlaka izleyeceğim. zaten sıdıka’dan beri hasibe eren hayranıyım. ancak küçük salonlar meselesinin beni de üzdüğünü paylaşmak istedim. saygılar…

    Beğen

  7. Çağdaş tiyatro ornekleri veren bu vb tiyatrolar desteklenmeli ve takip etmeli. Medya tiyatroyu haber yapmıyor, kocaman sayfalarda sinema haberleri yapılıyor oysaki. Tiyatro çok daha derin ve gercek bır sanat olmasına karsin sinema gibi gündem olamıyor. Tiyatrolar mutlaka hak ettikleri ilgiyi görmeli.

    Beğen

Bir Yanıt bırak

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s