SUÇ ÇETESİ

 Sinema Sokağı Sanat logo

Şenay Tanrıvermiş
senayt@windowslive.com

 

Gerçek bir hikayeden esinlenerek Lieberman’ın Gangster Squad kitabından uyarlanan film, acımasız mafya babası Mickey Cohen’e karşı savaşan Çavuş John O’Mara liderliğindeki küçük grubun çatışmasını konu alıyor. İlk bakışta film, müthiş oyuncu kadrosuyla özellikle Sean Penn’le dikkatleri üzerine çekiyor. Üstelik bu kez Sean Penn kötü ve acımasız bir mafya babasını canlandırırken oyuncuya Josh Brolin, Ryan Gosling, Emma Stone, Nick Nolte, Anthony Mackie, Giovanni Ribisi ve Michael Peña eşlik ediyor. Emma Stone sadece farklı güzelliği için bile izlenebilecek bir oyuncu elbette, ancak gerçekten filmin dünyasına ve dokusuna fiziksel olarak ve oyunculuk kalitesiyle de uyum gösteriyor, katkı da bulunuyor.20.02.2013_20.02.2013_590_suc cetesi

Kısacası zengin oyuncu kadrosuyla iyi bir kara film izleyeceğinizi vaat eden film ne yazık ki vasatı aşamıyor. Aslında konusu, işleyişi ve çözümü açısından göze batan bir hatası olmasa da, hiçbir yenilik sunmaması ve neredeyse hiç sürprizi olmaması filmi çok sıradanlaştırıyor. Böyle bir kadrodan daha zeka ürünü, şaşırtıcı ve sürükleyici bir film bekleniyor ister istemez. Sadece oyuncuları hatırına izlenen filmlerden biri daha denilebilir özetle.

Sistemi yöneten emniyet, adalet vb köşetaşlarını kendi bağlayan mafyaya karşı gelen bir avuçtan daha az fakat cesur yürekli insanın koskoca bir örgütü çökertişinin öyküsünden oluşuyor film. Yani olmaz, olamaz denilenin olduğu tanıdık, bildik hikaye. Karakterlerin her biri o kadar klişe ve o kadar ezberletilmiş ki azıcık kafa yormamıza, ne olacak, nasıl çözülecek bu mesele dememize fırsat tanınmıyor. Çok cesur, çok zeki, en iyi nişancı, en iyi kalpli, en aşık gibi stereotip kahramanlar bir araya geliyor ve ordu ordu, bölük bölük, dizi dizi silahlı polisler kahramanlarla tabii ki baş edemiyorlar. İyi olan ve hakeden kazanıyor elbette!

Bunda şaşırtıcı bir durum yok ancak hiç değilse biraz yanıltıcı ve seyirciye ben bunu nasıl düşünemedim gibi birkaç kısa an yaşatılabilseydi. Bunun yerine bol bol yumruklar, silahlar, uçan adamlar ve yağmur gibi yağan mermiler tercih edilince bir yerden sonra gerçekten sıkıcılığa düşülüyor.

Belki de filmin en başarılı olduğu sahneler, şiddet içeren Tarantino etkili anlardır. Bu noktada kara film türünün ötesinde çıplak şiddet ve vahşet sahneleri gerçekten farklı ve rahatsız edici ancak kesinlikle başarılı. 1949 yılının Los Angeles’ın da savaş sonrası insanının suça, kavgaya ve şiddete yatkın ruhunda olağanlaşan savaşma alışkanlığı aslında çok ilginç bir konu ve zemin. Ayrıca filmin gerçek bir hikayeden esinlendiği hatırlanınca, mükemmel müzik ve kusursuz kostümler gibi ayrıntılar da eklenince bütün aksama işleyişten kaynaklanıyor denilebilir. Hatta aksama değil de aşırı tıkır tıkır ve çok hızlı akma haline aksama denilse yeridir.

Yönetmen Ruben Fleischer’ın neredeyse hiç risk almadan klasik kara film matematiğiyle çektiği sekanslar üst üste gelince tekrarlar sıkıcılığa dönüşüyor. Arada bir slow-motion çekimlerle farklı ve özel ton ve doku oluşturmaya çalışan yönetmen iyi makyajlı içi boş bir iş yapmaktan öteye geçemiyor. Üstelik ciddi diyaloglara ilave edilmek istenen mizah anlayışı iç bayıltıyor ne yazık ki! Zaten olay örgüsü neler olacağını hep önceden hatta en baştan müjdelediği için merak unsuru sıfır ve seyirciyi filmden kopartıyor. Yüksek bütçeli filmin cilalı, havalı ve kaliteli imajı film başlar başlamaz bitiveriyor.

Hollywood’un bol makyajlı vakit ve nakit kaybı bir işi daha nasıl da iyi, ciddi ve kaliteli gösterebildiğinin son örneği olarak hayal kırıklığına uğratıyor. Yani oyuncu kadrosu hatırına ve yine de kara film sevenlere vasat bir film olduğu bilgisiyle zorla önerilebilir cinsten bir film.

9 comments

  1. gidilmez o zaman demektir ama bazıları da mükemmel, süper filan yazmışlar. anlamadım ben bu işten birşey.

    Beğen

  2. bence o kadar kötü değil ama evet bekleneni veremediği doğrudur.

    Beğen

  3. izledim ve fiyaskoydu. en azından sean penn bu filmde oynamamlıydı, dediğiniz gibi vakit ve nakit kaybı. klasik hollywood miyadını doldurdu.

    Beğen

  4. film kötü olunca yazı da yorum da zevksiz oluyor maalesef. iyi özetlemişsiniz, en fazla oyuncular hatırına gideri var suç çetesinin. adamlarda para çok, laf olsun diye film yapıyorlar!

    Beğen

  5. Söyle bır kara film izlemeyeli çok oldu diye gittim ve neredeyse pembe çıktı. Üstelik gereksiz mermiler uçuşuyor. Keske bır Cüneyt arkın filmi koysaymisim dvd’ye:) bilet parasına acıdım resmen:)

    Beğen

  6. berbattı gerçekten, bu filmleri görmemezlikten gelmek lazım. en doğru cevap hiç izleyicisiz ve yorumsuz kalmasıdır..

    Beğen

  7. yeni izledim ve anladım ki iyi oyuncular da kötü filmlere düşüyorlar bir şekilde:(

    Beğen

  8. aşkın izlerinden iyidir en azından:))))))))))))))))) üstelik kadın bir izleyici olarak söylüyorum.

    Beğen

Bir Yanıt bırak