Sergi Rehberi; Monet’nin Bahçesi

Empresyonizm (izlenimcilik)

Kısaca özetlersek resme izlenimlerini duyduğu gibi aktarması durumudur. Bu noktada ışığın nesneler üzerindeki etkisini yakalamak bir amaç halini alır. Böylece ayrıntı kaybolur, bütünüyle görünüm önem kazanır. Empresyonizm sanatçıları akademik öğretiler dışına çıkarak doğaya, gündelik yaşam, çeşitli manzaralara yönelmişler. Günün farklı saatlerinde nesneler üzerinde ışığın etkisini yakalamada doğayı bir laboratuvar olarak kullanmışlardır. Bu ilk izlenimleri kaçırmamak içinde fırçalarını hızlı kullanarak sert fırça darbeleriyle yan yana renk tonlarıyla resimlerini oluşturmuşlardır.

Oscar Caude Monet ( 1840-1926 )                                                                                                  

Paris , Rue Lafitte’de dünyaya gelmiştir. Onun resme olan ilgisi karikatür çizimleriyle başlar. Yeteneğini Eugene Boudin adlı yerel sanatçı keşfeder ve onu yağlı boya resme yönlendirir. Daha sonra kendini geliştirmek için Paris’e gider. Burada birçok ressamla tanışır.

1872 tarihinde Monet, Renoir, Sisley, Degas, Cezanne, Pisarro ve Morisot gibi bir grup  bağımsız ressam kendi sergilerini düzenlemek ister. Bu sergi akademinin belirlemiş olduğu kriterlerin dışına çıkamama durumuna da bir tepki olarak yapılır.

1874’te fotoğrafçı olan Nadar’ın (Felix Tournachon)  Boulevard des Capucines ‘teki stüdyosunda bir sergi düzenlenir. Burda bir eleştirmen olan Leroy’un  Monet’nin İzlenim-Gün doğumu(Impression-Sunrise) tablosundan etkilenerek yaptığı yorumlar bu sergiyi İlk Empresyonist sergi olarak belirlemesinde rol oynar. Monet 1880 tarihinde ise ilk tek kişilik sergisini düzenler

Rouen Katedrali resmide empresyonizm akımının en iyi örneklerindir. Günün farklı saatlerinde ışının katedral üzerindeki etkisini yakalamak istemiş üç farklı resim yapmıştır.(Giriş kapısı, Güneş tepedeyken, Mavinin ve altın renginin uyumu)

Monet  ‘Elimden geldiğince farklı etkileri olan bir seri yakalamaya çalışıyorum ama yılın bu mevsiminde güneş o kadar çabuk batıyor ki ona yetişemiyorum. Ne kadar uğraşırsam istediğim şeyi yapamamın yani enstantaneyi yakalamamın da o kadar zor olduğunu anlıyorum, her şeyden önemlisi bu örtü, bu ışık  her yere yayılmış bulunmaktadır.’ bu yorumuyla kendisi ve empresyonizm hakkında bizi fikir sahibi yapar. Amacı ışığın nesneler üzerindeki uçucu etkilerini yakalamaktır. Renk konusunda ise …’renkler parlaklıklarını zıtlıklara borçludur. Öncül renkler tamamlayıcılarıyla birlikte kullanıldıklarında en parlak hallerini gösterir’ der. Bu dönem geliştirilen sentetik boyalarda empresyonist sanatçıların vizyonu doğrultusunda kolaylık sağlamıştır.

Sanatçı son dönemlerinde ise nilüferler, lotuslar ve Japon bahçeleri üzerinde çalışmış. Bu bahçeleri oluşturmuş resmetmiştir. Bu resimlerinde rengin ve biçimin soyut niteliklerini ön plana çıkarmak istemiştir. Yani manzara hakkında görünenin yanında yarattığı hisleri, etkileri, hatıraları sentezleyerek özetlemek istemiştir.1923 yılında geçirdiği katarakt ameliyatından sonra gözleri düzelir.6 Aralık 1926 tarihinde vefat eder.

 

MONET’NİN BAHÇESİ SERGİSİ 

10. yılını kutlayan S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’nin (SSM) düzenlediği Monet’nin Bahçesi sergisi ziyarete açıldı. SSM, Fransız Ressam Claude Monet’nin hayranlık yaratan tablolarını, Marmottan Monet Müzesi işbirliğiyle sanatseverlerle buluşturuyor. Sabancı Holding’in ana sponsorluğunda 9 Ekim 2012 – 6 Ocak 2013 tarihleri arasında düzenlenecek sergiye; konaklama sponsoru Le Méridien İstanbul Etiler’in yanı sıra Vista Turizm de destek veriyor.

 

 

Sergi izlenimleri

Sergi giriş holünden resimlerin bulunduğu bölüme kadar tarihi kronolojide düzenlenmiş ön bilgiler yer almaktadır. Buradan portre salonuna geçilir. Monet’nin çocukları, karısının portresiyle ailesi hakkında sıcak bir giriş yapılır. Renoir tarafında yapılan Monet portresi de burada yer alır. Ayrıca Auguste Renoir Monet’nin en yakın arkadaşıdır.  Bu bölümde sergilenen paleti  bir anlamda onun renk dünyasını yansıtmaktadır.

 

Bu bölümden sonra şehrin karmaşasından uzak doğa manzaralarına yöneldiği resimleri yer alır. Açık havada resim yapmayı çok sever. ‘Resmini yapmak istediğim tek şey, havanın güzelliği’ der.

Sergi ressamın son saplantısı nilüfer göletleri, lotusları ele aldığı son ve önemli dönemindeki resimlerde yoğunlaşmış. Giverny’deki bahçesinde bu tutkusunu hayata geçiriyordu. Hatta çiçekleri aşılama yoluyla farklı renkler elde etmeye çalışıyordu. Pastoral ortam oluşturmaya çabalamış tekrar tekrar bu alanları resmetmiştir.

Bir diğer önemli konu ise sanatçının gözlerindeki katarakt rahatsızlığı sarımsı görmesine neden olmuştur. Geçirdiği ameliyat sonrası bu resimleri ben mi yaptım diye hayıflanmıştır. Fakat başarısı ortadadır ki bu tarzı ile soyut ressamlara esin kaynağı olur.

Genel olarak Empresyonist resimlere bakmak rahatlatıcı bir durumdur. Bu resimlerde göze hoş gelen yaz manzaraları canlı renkler vardır.

Sergi ile ilgili olumsuz yan Gün doğumu ve Rouen katedrali gibi Empresyonizm akımı öncüsü resimlerini burada görülmesi umulurdu. Büyük bir eksiklik söz konusu diyebiliriz.

 

u.y

 

 

İzlenimcilik D.Spence
19.yy.Avrupası heykel ve resim sanatı ,Zeynep İnankur

 

One comment

  1. Empresyonizmle ilgili daha önceden bilgim yoktu. sergiyi gezerken nesnelerin şekliyle değil de renkleriyle ilgilendiğini görünce acaba gözleri bozuk olabilir mi diye düşündüm 🙂 benim de gözlerim miyop ve gözlüksüz aynı monet tablosu gibi dünya. hatta bunu öyle çok seviyorum ki genellikle gözlük takmıyorum gezerken. serginin sonunda son bilgilendirme panosunda gözlerinden ameliyat olduğu ve görme yetisini tekrardan kazandığı yazıyordu. çok şaşırdım. hoşuma gitti resimleri.

    Beğen

Bir Yanıt bırak

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s