Yeryüzü sofrası gökkuşağını aşağı indirdi!

 Sinema Sokağı Sanat logo

Şenay Tanrıvermiş
senayt@windowslive.com
Sinema Editörü

 

Özel Haber..

İnançlı ya da inançsız bu coğrafyada büyüyen insanlar akşamüstü Ramazan ayında yükselen ney sesinden, bazı ezberden bilinen ilahilerden, iftar saatine yakın etrafa yayılan sessiz ve huzurlu bekleyişten nasibini almıştır. Evinde ya da komşusunda iftarı bekleyen birilerine denk gelinmiştir. Tuhaf bir duygu yoğunluğu hiç bilinmeyen hücrelere kadar sinmiştir habersizce. Benzer sofralar aynı tınılarla kurulunca ortak bilinç altıda inceden inceye ortak ve gizli bir ruhu beslemiştir, yapılandırmıştır.

Ne güzel de olmuştur aslında. Çünkü aslında rezidanslara, korumalı sitelere ve çift havuzlu, tenis kortlu toplu konutlara geçilmeden önce komşuda pişmiş ve hep bize de düşmüştür. Komşu komşunun külüne muhtaç olmayı ayıp değil kardeşlik bilmiştir. Olan olmayana ikram ederken hissettirmeden davet vermiş, misafirliğe icabet etmekten gocunmamıştır.

Sonra devir değişmiş ve Çelik’in saçları uzamıştır. Ağaoğulları ata binmiş kılıç kuşanmıştır.Yeryüzü sofrası

Fos Bulut’tan adamlar Yiğit sayılmıştır. Pos bıyıklı pala Remziler arkadan saldırıp kahraman olmuş, terfi etmiştir. Tecavüz ve kadın cinayetleri bir çeşit yaygın spor gibi sokaklarda yapılır olmuştur. İnsanlar daha yüksek, daha geniş, daha derin, daha otoparklı, daha güvenlikli, daha peyzajlı, daha AVM’li, daha spor salonlu ve daha yalnız hayatlara çekilmiştir.

Artık kapı çalıp komşuya gitmek özeline müdahale, mahalle baskısı veya demode hareketlerdir. Bütün trendlerin hızla eskidiği bir anda, güzel bir ağaç kesilmiş ve kan kaybından ölmek üzere olan toplum ruh kazanmış, her tarafından filiz patlatmıştır.

Plazalardan, rezidanslardan, gecekondulardan, apartmanlardan, sitelerden, konaklardan, yalılardan, parklardan, bahçelerden, barakalardan, çadırlardan insanlar fırlamış ve ‘dur’ demiştir. Kesilecek kol, kırılacak kanat, dayanacak yürek ve sabredecek sabır kalmamıştır artık. Yeryüzü sofrası kurulmuş ve paylaşarak çoğalmıştır herkes.

Bir lokma bin çeşide bölünmüş ve bölünmesi beklenen topluluklar sofrada birbirine yer açmış, bütün olmuştur. Tanıdık tanımadık, niyetli niyetsiz, güzel çirkin, zengin fakir, genç yaşlı, kadın erkek yan yana oturup birbirine ekmeği uzatmış, tabağına bir kaşıkta kendi çeşidinden koymuştur.

Genişleyen ve zenginleşen ‘yeryüzü sofrası’ şiir yazar, şarkı söyler, gökyüzünü boyar gibi gökkuşağını caddeye indirmiştir. Taş olan kalpler, çürümüş değerler, yozlaşmış ideolojiler, yaptırımcı zihniyetler bu sofra karşısında ezilmiş, azalmış ve birazcık insanlığı varsa yapanlar mutlaka yaptığından gizli gizli utanmıştır mutlaka. Yıllarca batı özentisi olmakla herkesin birbirini suçladığı memlekette birden bire kaynağı kendi kültüründen fışkıran bastırılmış bir sofra herkesi yan yana getirmiştir.

Sonrası devam etmektedir, edecektir. Bu yazı zaten geçmişe yapılan bir güzelleme asla değildir ancak zorla başkası olmaya zorlanan bir toplumun kendisi olma çabasıdır.

Başkası olma kendin ol Türkiye, böyle çok daha güzelsin..

#direngeziparkı 

8 comments

  1. Çok duygu dolu bir yazı zaten yeryüzü sofralarıda boğazımı düğümlüyor, hayran kalıyorum. Göstermeyen medya taş olsun diyorum. Ayıp, günah filan bile denmez çünkü herşey söylendi ama anlayana.

    Beğen

  2. Şenay Hanım, nasıl da güzel ifade etmişsiniz. Adeta içimden geçenleri kaleme almışsınız. Bunca yıldır birbirine hasret bir millet tekrar kavuştu. Yüreğinize ve kaleminize sağlık 🙂

    Beğen

  3. Cumhuriyet ne yazık ki batılı olmayı, ya da batının yüzeysel bir taklidi olmayı hedefe koymuş, toplumu köklerine yabancılaştırmış yıllar boyu… Özüne dönmeye çalışmak güzel…

    Beğen

  4. yeni Türkiye geliyor sahici sahici, gençler öyle inanılmazı başardılar ve büyükler sahiplendiler ki gerçekten sahici bir sonuç, yazıya bayıldım. ellerinize kuvvet bereket…

    Beğen

  5. Harika bir yazı, duygu dolu ve çok gerçek. Başkası değil kendi olma çabasında tüm ülkeye başarılar diliyorum. Kendimizi unuttuk, unutturulduk ve aniden ortak hafıza hortladı. Müthiş oldu bu kendine geliş!

    Beğen

  6. çok iyi analiz ve yüksek duygularla yazılmış.elleriniz, gözleriniz dert görmesin. devamı dileğiyle elbette:)

    Beğen

  7. yazınız ve Yasemin Gizem’in yorumlarına katılmamak imkansız. özüne dönmeye çalışmak bile umut verici.

    Beğen

Bir Yanıt bırak